Dalgıçlık veya dalıcılık, su altında kalmak üzere suya dalma sporu. Bu sporda nefes alma aygıtları kullanıldığı gibi, bu aygıtlar olmadan da bu spor yapılabilmektedir.
İnsanlar çok eski çağlardan beri değişik aparatlar kullanarak su altında daha uzun süreler kalmayı denemiştir. MÖ 500 yıllarına ait resimlerde su altında, hayvan derilerinden yapılmış tulumlar içindeki havayı soluyarak avlanan Eski Yunan dalgıçlar betimlenmiştir. Özellikle Amerika’daki kolonilerden Avrupa’ya değerli eşyalar taşıyan gemilerin, korsanların ilgi odağı haline gelip birçok geminin batırılmasıyla, bu batan gemilerdeki yüklerin çıkartılması ihtiyacı insanoğlunu daha derine inmek ve orada daha uzun süre kalabilmek için yeni icatlar yapmaya itmiştir. Dalış Çanları’nın kullanılmaya başlanması bu yıllara dayanır. Bir sonraki gelişme yüzey destekli su altı soluma aparatlarıdır ki, Jules Verne’in Denizler Altında Yirmi Bin Fersah kitabı yayınlandığında bunlar 20 yıla yakın bir zamandır kullanılmaktaydı. Ancak dalışta en büyük devrim 1943’te Fransız kâşif Jacques-Yves Cousteau’nun geliştirdiği regülatör sayesinde olmuştur. Cousteau’nun “su ciğeri” adını verdiği yüksek basınçlı bir tüp ve tek kademeli regülatörden oluşan aparat, insanın yüzeye hiçbir bağımlılık duymadan hayal bile edemeyeceği derinliklere inip uzun süreler kalabilmesine olanak sağlamıştır.
Dalış hizmeti veren tesisleri aşağıda bulabilirsiniz.